Eskiden yaşanılan aşklarr varmış, yaşandıkça güzelleşir , sevildikçe sevdiklerini bilirlermiş...
Ama şimdi nerdeee !!!
Birinci gün aşık olan İkinci gün terkediyorrr...
Peki nedennnnn?
29 Eylül 2005
NEDENNN !!!
Yazan Gamzeli Saat : 17:21
19 yorum:
Aşk değildir, ondan.
Zaten artık aşk diye birşey kalmadı bence...Herkes birbirinden bişey bekliyor ...Kimse aşkı için fedakarlık yapmıyor...
Kesin yargı koyma bence. Hani karşılaşınca "neydi bu?" demeyesin
hala aşk diye bir şey var ama sen daha bulamamışsın hemşerim:)
yoo dememe gerek yok benim karşıma çok çıktı zaten...Ben sadece gördüklerime duyduklarıma göre yazdım...Ama eskilere göre şuanki durum çok farklı...
sen benim en son yazdığımı okumadın galiba pınarcım..
aynı anda yazmışız demek. ben yazarken yoktu o.
aslında dediğin gibi çıkar ilişkileri çok fazla artık. ama bu kadar da karamsar olma. her zaman istisnalar olur.
Benim hiçbir zaman 2 günlük aşkım olmadı zaten...Ama gördüklerimiz duyduklarımız onları anlatıyor hep..
2 günlük aşk yaşayan tüm kadınları benimle tanışmaya davet ediyorum....
Aşkın olup olmaması önemli değil. Önemli olan aşkın insan hayatındaki önem sırası.
Bundan 3-4 yüzyıl önceye kadar kadınlar güçlü kuvvetli olup olmamasına göre seçilirdi eş olarak. Çok eski tarihlere bakarsanız efsaneler dışında aşktan ya da sevgiden bahsedilmez.
Sonradan girmiştir kültürümüze aşk. 20'li yaşlar için önemli. Ve sonuna kadar yaşamalı. Çünkü sonradan hayatta başka diğer öncelikler olduğunu öğreniyor ve boşveriyorsun.
Çünkü sonradan hayatta başka diğer öncelikler olduğunu öğreniyor ve boşveriyorsun.
Ne gibi öncelikler?
Acemi Blogcu
Tüketiyoruz, daha çok tüketiyoruz.
Çünkü yeni yaşam bu: Çok çikolota ye, sürekli kanal değiştir, eskisi gibi bir kaseti aylarca değil, her gün müzik zevkini değiştir.
Bırak sevgiliyi, eşler bile tüketiliyor. Bu bitti, yenisine bakalım.
İşte bu nedenle insanlar gittikçe yalnızlığa sürükleniyor...
aşk ne kadar çok kullanılır oldu.
her hevese aşk demek eldeki elmaslrı sıradan taş zannederek denize atmaya benziyor.
Belki de aşk değildir Gamzeli.
Aşkın hikayesidir sadece...
Her şey azalan verimler yasasına tabi.Ne güzel söylemiş Klasikler; her yeni birim, toplam faydayı azalarak arttırır ve öyle bir noktaya gelir ki toplam fayda maksimumdur, ancak marjinal fayda sıfırdır.
Aşka gelince, aşkın insanın içini acıttığı doğrudur.Şimdi bunu yazmayayım dedim ama arkadaşım söylemişti, çok da güzel oluyor;
-Eğer seni yolda kenara çekip de ya sevgilini yada seni ..kcz hangisi dediklerinde, "O'nu değil beni alın" diyebiliyorsan...
Evet gerçekten de aşk değil heves.işte bende onu sormuştum ...Zaman ilerledikçe aşk bitiyor hevesler artıyor...bu da bize eskiyi arattırıyor...
Aslında bir açıdan iyi de bitmesi. Sürünen ya da artık bir şey katmayacak bir ilişkiyi sürdürmek mi iyi, yoksa yeni heyecanlara ve öğretilere yelken açmak mı?
Varsa eğer sonsuz aşk, kabul. Aksi halde, güvenli limânlarda bulunmak için ödün vermek?
Kaplumbağalar kafalarını kabuklarından çıkartmadan ilerleyemezler. Risk almak lâzım.
sürünen aşk için bitmesi en doğrusu... ama daha 2 gün olmuş bitmesimi gerek daha birbirini tanımadan daha doğru düzgün heycanlanmadan...
2 gün kısa, sıkılmak için ise uzun.Beden tercihinin bir sonucuysa aşk, 1 saat bile uzun.Kadehinin bitmesini beklemeye kıyamıyorsan, zamanından giden 1 saat bile uzun.Gözlerin kaldıysa üzerinde, 1 aydan da uzun.
Masoch ile Sado arasınd kaldıysan, asla uzun değil!
aşkın bitmediği de oluyor..anneannemle dedem mesela,43.yıllarında vefat etti dedem,ama hala sürüyor aşkları,akşam geldi oturdu yanıma sabaha kadar konuştuk diyor anneannem..onlar gözleriyle anlaşırdı hep,her şartta sevgilerini fısıldarlardı..önce deli saçması diyor insan,düşününce doğru olduğunu farkediyor,bazen bitmiyor aşk..ne olursa olsun.
Yorum Gönder