29 Kasım 2006

"Askerlik de Neden Dayak Yenir?

Genel de askere gidenlere dayak yedin mi diye sorulduğunda, ben hiç yemedim diyenler yalan söyler derler… Çok merak ederim… Neden dayak atarlar? Neden hiç kimse dayak yemeden gelmez? Hadi bakalım bekliyorum cevapları ? (Ben bir bayanım ama Umar’da görünce askerlik yazısını, birden aklıma geldi)...Ahh ahhh ben Teğmen olsaydım cevabını bilirdim ama olamadım, kısmetdeğilmiş :(

Sevgilerimle
İzmir'li Kuğu

27 Kasım 2006

"Güneşli ve Sıcak Bir Hafta Sonu"

Hafta sonu hava süperdi...Güneşli ve sıcaktı...Sanki bahar havası yaşanıyordu...Nişanlımın iş yerinden arkadaşının nikahı vardı yemekli, Bostanlı Vapur İskelesi üstü Altınbalık Restoran da idi...Güzel bir yer, hep eski şarkılardan çaldırlar...Dinlemeyeli epey bir zaman olmuştu iyi geldi eski şarkılar bize...Yemeğe gider iken Karşıdan karşıya geçmek için,Konak Vapur İskelesi'nden,Bostanlı'ya bindik...O kadar iyi geldi ki ,denizin kokusunu içimize çektik...Ben denize hayran olduğum için büsbütün kendime geldim ama vapur salladıkça midemiz bulandı...Benim öyle vapurdan etkilendiğim huyumda vardır :)

Hiç üşümedik...Daha çok terledik...Ne güzeldi ya... :)
Sevgilerimle
İzmir'li Kuğu

22 Kasım 2006

"HOLLANDA'LILAR" :)

Yanda görmüş olduğunuz resim, en büyük kaynım ve eşi yani büyük eltim yanlarındaki afacan da benim erkek kardeşim :)Bu arada biz 3 eltiyiz…En küçükleri benim…Kendileri Hollanda’da yaşıyorlar…Yazları burada oluyorlar…Yılda bir defa görüşüyoruz desemde inanmayın hergün msn de beraberiz…Ortanca eltim ise İzmir’de oturuyorlar …Hepsi çok sıcak kanlı insanlar, 12 Yıldır tanıyorum ama şimdi kendilerini gelinleri olunca daha iyi tanıdım…Hiç yabancılık çekmedim aralarında….

Nişandan sonraki hafta izinli idim…Tatile çıkmıştım…Çeşme’de hep beraberdik, yemekler yaptık(her ne kadar bana pek bişey yaptır masalarda) beraber ilgilendik her şeyle,aramızda o yapsın bu yapsın olmadı….Tabiki bu arada kadınlar mutfakta erkekler ise bahçede mangal başında sefada idi…Sefaları fazla uzun sürmedi, sonra biz başladık sefaya :)))
Resim, benim nişan çarşımda tatlıcıda çekildi…Tam 10 kişi gittik çarşıya….Ben,Nişanlım,Annem,Kayınvalidem,Teyzem ,Ablam, Kardeşim,Dayımın eşi yengem (Yengelerimin içinde çok iyi anlaştığım ve çok sevdiğim insan ),Hollanda daki yengem ve abim…
Tatlıcıda da iyi bir anımız olmuştu… Herkes hatırladığım kadarı ile tavukgöğsü yedi ben hariç, sütlaçtan başka bir şey yemem dışarıda… Neyse tavukgöğsünün içinden renkli renkli kıllar çıkıyor ablam tutturdu bu kıl diye… Garson bayanı çağırdık yanımıza geldi kadın sanırım korktu… Gözler fal taşı gibi açıldı ve bize ”Buyurun “ dedi… Ablam tatlının içinde kıl olduğunu arz etti ama kadın kabul etmedi…”O” dedi tavuk, biz dedik kıl… Neyse inanmadık ama inanmış gibi yaptık… Sonradan çok güldük, ablam yemedi yarısını bıraktı… Ben olsam bende yemezdim, midem kalkmış artık o tatlı yenir mi hiç :)
Bizimde kendileri ile ilgili yaşanmış güzel bir anımız oldu... Anımsadıkça hala gülüyoruz...
Kendilerini çok özledik… Düğün zamanı beraber olucaz inşallah… Dört gözle onları bekliyoruz… Tahmin ediyoruz ki aynı şekilde onlarda bizleri çok özlemişlerdir ve gelmeyi dört gözle bekliyorlardır…
Sevgilerimle
İzmir’li Kuğu

20 Kasım 2006

"Güzel Bir Hafta Sonu"

Hafta sonum süperdi…O kadar çok gezdim ki uykuya vakit kalmadı :P…C.tesi günü iş arkadaşıma davetliydik güzel geçti ..Oturduk sohbet ettik..Ata Demirel’i izledik ama tabiî ki ablamın eşi ve nişanlım hadi kalkalım diye tutturunca kalkmak zorunda kaldık... Ertesi günüde yani Pazar günü ise erken kalkmamız gerekliydi..Eniştem çalışacak , biz ise Manisa’ya dedemizin 52’sini okumaya gidecektik…Ata Demirel’i 3 sefer izledim…C.tesini günü izlediğim ise 4. idi. Ama tabiî kide yarısını izleyebildik… :(

Manisa’da dedemizin 52’si Cami’de okundu ,lokma dağıtıldı,Camiden çıkanlara ise lokum dağıtıldı…Ben lokum çok yedim ama lokma yiyemedim sadece bir tane yiyebildim…Lokmayı çok severim tabiî ki üzerinde şurubuda olacak…Manisa’da şurup yerine pudra şekeri döküyorlar…Öyle yiyemedim sadece sade lokma yedim o da bir tanecik..Akşamına İzmir’e döndük …Nişanlım beni oradan oraya gezdirdi arabayla..İyi geldi diyebilirim…Buradan kendisine de teşekkür ederim…Öptüm Hayatım seni…Şimdilik bu kadar …Yaşadıklarımı yine yazacağım…Benden ayrılmayın :)))
Sevgilerimle
İzmir'li Kuğu

16 Kasım 2006

"Uykum Var"

Çok uykum var,dün geç yattım...Bizim bir tanıdığın yani abim gibi sevdiğim akrabamızın 2 hafta sonra düğünü var...Biz erkek tarafıyız, e tabiki düğün davetiyeleri ile de uğraşmak bize düşüyor...Ben bilmiyordum düğün davetiyesini erkek tarafı hazırlarmış, bizde erkek tarafı olarak dün saat kaçlara kadar davetiye hazırladık...İlk başta zevkli gitti ama sonradan sıkmaya başladı doğrusu ama o da gırgır şamatayla geçti gitti..Matbaa da öyle veriyorlar, sen eve gelip hazırlıyorsun zor iş birde taferruatlı oldumu daha zor...Gerçi insanın kendi davetiyesi olduktan sonra seve seve yapar...Hadi onunkiler bitti, sırada ben varım allah hepimize kolaylıklar versin...

Sevgilerimle
İzmir'li Kuğu

13 Kasım 2006

"Hayat Ne Demektir?"


Hayat
Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk, şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.
Hayat;Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat bu seçimden ibarettir.
İnsanların en acizi dost edinemeyen,ondan daha acizi ise dost kaybedendir
Sevgilerimle
İzmir'li Kuğu

9 Kasım 2006

" Bu Aralar Pek Yazmak Gelmiyor İçimden "

Bu aralar ne yazacağım diye çok düşündüm, nazar mı değdi ne?...Haldır haldır yazan ben artık pek birşey bulamıyorum ama bulduğum anda da benden kaçamıyorlar yaşadığım olaylar ..Geçtiğimiz haftayı anlatsam ne siz sıkılın ne de ben teyzem taşındı, biz yerleştirdik durmadan öldük bittik, üşüdük…ama yinede bitircez diye gayret ettik…taşınma işlerini sevmiyorum ama başa da gelince mecbur yapılıyor…Şuan kimse taşınmazsa yaza kadar sırada ben olucam, ama ilk evim o zaman severim yerleştirmesini …Ayy bak şimdiden heveslendim evime

Şimdilik bu kadar birkaç gün sonra aklıma yine bişey geldimi yazarım …

Hoşça ve sevgi ile kalın

Sevgilerimle

İzmir’li Kuğu

7 Kasım 2006

"Hoyrat Yürekler" Biraz Uzun Ama Mutlaka Okuyunuz...

Büyük asklar geçicidir, sevgi ve dostluklar bakidir, ilişkiyi yürüten, bir omur birlikteliği yaratan bu her zaman küçümsediğimiz sevgi, dostluk ve saygı’dır. Bunu anlamak için bazen bizzat yasamak, akıllıysan verilen nasihatlere yalnızca kulak vermek gerekir.

Oysa hepimiz, askın buyuşunu, hazımsızlığını, uykusuzluğunu ve huzursuzluğunu severiz. Yüreğimizin hoyratça parçalanmasına, gözyaşlarımızın bitene kadar akmasına aldırmadan kendimizi heba ederiz.

Evet, bunu da severiz.

Hayatımızda inişler, çıkışlar ve düzensizlikler olmalı, askın peşinden sürüklenmeliyiz. Mantıklı olan herseyi altüst eden ask; kalbimizde, evimizde, isimizde olmalı ki kendimizi dolu, doldukça, sarhoş, sarhoş oldukça mutlu sanalım ve bu mutluluğun omur boyu süreceğine inanalım.

Böylesine bir ask yasamak kıskanılır çoğu zaman. Hoşuna gider insanin, büyük heyecanlar yasamak, bir oturup bir kalkmak, hayatini sadece aska odaklamak ve gerisine aldırmamak..

Oysa böyle bir ilişki yasayan bireyler, kendilerine ve etraflarına verdikleri ask zararlarından sonra şayet hala azimlilerse ve hiçbir şeyi duymuyor dinlemiyorlarsa, o kirik dökük kalan son demleriyle ilişkinin, yuva kurarlar ve birden ellerinde aslında askla beraber herseyin de gittiğini fark ederler!!!Askın, herseyi yıkıp geçtiğini geriye yalnızca kaybolmuş gözlerdeki yalnızlık , çaresizlik ve hoyrat iki yürekle bir baslarına kaldıklarını görürler.Bu dakikadan sonra bu şekilde ayni evin içinde güzel bir hayatin yaşanması mümkün değildir.Değişim gerekir.Kolaya kaçmazsan, değişimde aslında yine içindedir, yalnızca dinlemek ve caba sarf etmek gerekir.

İşte o zaman aklin es geçildiği, mantığın yüzüne bakılmadığı pişmanlık saatleri hüküm sürer, canini yakar basta gerçekler. Artik aşkın sarhoşluğu yoktur bedeninde. Zor günler geceler yaşanır. Aşkın yıkıcı gücüne karsı sevginin, dostluğun ve beraberinde getirdiği saygının yavaş yavaş adi telaffuz edilmeye başlanır. Asktaki sanal mutluluğun yerine huzurdaki gerçek mutluluğun arayışı ağır basar, uzun saatler suren yoğun kavgalar yerine tadılmamış koyu sohbetler aranır, yüreğinin yorulduğu azgın dalgalar yerine, kuytunda kalan koylar keşfedilmeye çalışılır, birden söylenen laflar, edilen kelimeler değer kazanır, kalbine kazınır. Bardağın dolu tarafı görülür, bos tarafın olmasına inat.
Sevgi yolunda ilk adımlarını atmak üzere kalbin ve aklin birbirleriyle barışır, kılavuz olur ilişkine. Yorgun bedenin dirilmeye, zihnin aydınlanmaya, yüreğin hafiflemeye baslar. Askın fırtınası, sevginin dinginliğidir artik. Tüm yaşananlar geride bırakılır. Bedenin tüm organlarıyla seferber olur. Beynin yeniden yaratır herşeyi, sen yeni bir başlangıç yapabilesin diye. Zor günler, geceler yerini uzun keyifli günlere, gecelere bırakır.

Öncesinde yaşananlara inat yeni bir ilişki dogar:
Sevginin, dostluğun, saygının varolduğu......


Alıntı...
Sevgilerimle
İzmir'li Kuğu



3 Kasım 2006

"Hayırlı Tarih 14 Temmuz"

Şöyle bir blog sayfalarında geziniyordum , baktım ki herkes blog yaşını kutluyor…Benimde hiç aklıma gelmedi kendi blog yaşımı kutlamak …Sayfamı yaz aylarında birinde açtığımı biliyordum ama tam tarih olarak bilmiyordum, bir bakayım dedim ne zaman diye birde ne göreyim beni şok edici tarih 14.07.2005 tarihin de blog sayfamı açmışım …Şok oldum, çok şaşırdım doğrusu…İnanamadım ….Neden diyeceksiniz ? Ne var yani bunda… Ben bu yıl 14.07.2006 tarihinde nişan oldum ve düğün tarihim ise 14.07.2007 ye gün alındı yerimiz ayarlandı…O yüzden çok şaşırdım…Şu 14 Temmuz ne hayırlı bir günmüş yaaa…Çok seviyorum ben 14 Temmuzları….

Bu arada aradan baya zaman geçti ama yine de blog sayfam 1. yaşın kutlu olsun ….
Sevgilerimle
İzmir ‘li Kuğu