9 Ağustos 2005

"Şimdi Canım Tatile gitmek istedi Yaaa"



Simdi sen isyerinde falansindir. Yanagina elin dayali sikilmaktasindir.Ya da gazeteyi almis tersyüz etmektesindir sikintiyla. Haklisin. Evet haklisin:Gitmeli buralardan. Gitmeli!
Denizin betonlar içine sikistirilmadigi yerlere gitmeli.
Gökyüzünün sokak araliklarina bölünmedigi, "Kesintisiz Gökyüzü Diyarlarina" gitmeli.
Küçük bir çantayla, her seyi evde unutarak,
kisa dönemli mülksüzleserek,hafifleyerek denize inmeli.
Sabaha karsi bir gün bir arabaya atlayip, hizla yola çikmali.
Dag yollarinda çesmelerde durup sulari dirseklerden akitmali, boynu islatmali,
islak islak rüzgârda durmali. Ilk kir kahvesi, bir yolculuk sürprizi olarak,
civarin en güzel kahvaltisini hazirlayan yer olmali.
Domates günesi kizil yansitirken, salataliklar insanin içini genisleten kokusuyla kitirdarken tepenizdeki agaçtan yapraklar düsmeli tahta masaya.Sehrin naylonlu ekmeklerinden degil, kol içi gibi beyaz ve yumusak ekmeklerden getirmeli bir yasli, güleç kadin durmadan.
Yumurtanin sarisi gün batiminin seker rengi gibi aniden ortaya çikivermeli. Cemal Süreya'nin dedigi gibi:"Kahvaltinin mutlulukla bir ilgisi olmali."***Sonra kekikli yollardan, dikenlerin üzerinde circir böceklerininuyuklatan seslerinden geçmeli. Tuhaf tabelalara, komik kamyon arkasi yazilarina gülünmeli. Gevsek gevsek yol alinmali.
Yol su gibi akmali, sehir üstünüzden basinizdan su gibi... Akita akita iyice temizlenince beyaz boyali birpansiyona varmali. Sabun kokmali çarsaflar.Her seyi öylece birakip, plansiz programsiz denize "cup!" diye dalmali.Cup!Denizin altina bakmali. Denizin dibinde güler misiniz siz?
Baliklar yanaginizdan geçince, yosunlar ayaklarinizi gidiklayinca veya akliniza simdi sehirde olmadiginiz, tam burada oldugunuz gelince...
Gülümseyin. Sanki denizin dibinde yasiyormussunuz gibi oluyor, nedense.
Bir de söyle tam dipteyken yüzünüzü suyun yüzüne döndürmeli.
Denizin dibinden günese baktiniz mi hiç siz? Insan gümüsbaligi gibi oluyor, nedense.Pansiyon sahibi aksama ahtapot salatasiyla, zeytinyagli iç bakla yapmali.
Sarmisakli yogurdun üzerine, nese olsun diye iki damla zeytinyagi dökmeli.
Nereden bulmussa sakiz rakisi almis olmali. Çam kokmali içiniz; orman gibi bir sey olmalisiniz.
Eski bir radyo açik olmali. Müzeyyen Senar "Kapildim gidiyorum bahtimin rüzgârina" sarkisini söylemeli.
Bütün sevdiginiz sarkilar art arda gelmeli, ayikken asla anlatamayacaginiz o büyük coskulu hüzün basmali gögsünüze.
Iki satir bir yere not almak gelmeli içinizden.
Sanki peçeteye bir seyler karalarsaniz bugünü hep elinizde tutabilecekmissinizgibi. Öyle tuhaf bir sey yani.
Yataga tüy gibi düsmelisin sonra. Uyudugunu bilmemelisin.
Rüyana baliklar girmemeli; sen rüyanda kendini bir balik olarak görmelisin.
Ertesi gün daha kim bilir neler yapacaksin? Uyurken sanki bu yüzden acele edersin.
Uyandiginda ise bir an durursun kalkmadan önce, denizin sesini dinlersin."Buradayim" dersin, "Tam burada!" öyle kendi kendine gülersin.